"İstanbul Sözleşmesi'nden, İnsanı ve Aileyi Korumak" kitabı çıktı!




İstanbul Sözleşmesi, tüm karanlık yönleri ortaya çıkarılmasına rağmen hâlâ ülke politikasını şekillendiriyor olmasını, kendi değerlerini eksik gören grup ve yapılarca baş tacı edilmesine borçludur. Aynı zamanda, Sözleşme ile zihinlerimiz, bize ait olmayan kavramlarla işgal edilmektedir.

Muharrem Balcı, "İstanbul Sözleşmesi'nden, İnsanı ve Aileyi Korumak" adlı kitabında, küresel bir ifsad projesi olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin izini sürüyor ve bu kavramın, şaşırtıcı biçimde İstanbul Sözleşmesi'nin temelini oluşturduğunu ortaya koyuyor. Kavramın nasıl ortaya çıktığını, toplumsal olarak küresel ve yerel aktörlerce nasıl belirleyici hâle getirildiğini inceliyor. Bunu yaparken, hem tarihsel, hem sosyolojik, hem de hukukî kaynaklara başvuruyor; insan, aile, evlilik, din, eğitim gibi birçok alanda bu kavramın toplumsal hayat üzerindeki etkilerine işaret ediyor. Bununla bağlantılı olarak İstanbul Sözleşmesi'nin, hayatımızın her veçhesine sirâyet eden tahrip edici etkilerinin farkına varmamızı sağlıyor.

Küresel bir projje olarak toplumsal cinsiyet eşitliği söyleminden YÖK tutum belgesine, anne-baba yerine ebeveyn kavramının tercih edilmesinden cinsel tercih/yönelim ifadesine, İstanbul Sözleşmesi'nden, Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi'ne kadar uzanan bir dizi hayatî meselenin kapsamlı ve eleştirel bir değerlendirmesini buluyoruz kitapta.